Avukatlık Sınavı Ne Zaman?

şimdi ne içeride adamım var ne de müneccimim. açıkçası ben de bilmiyorum. hatta yapılıp yapılmayacağından hatta yapılabiliyorsa ve yapılmışsa yapıldığından dahi haberim yok:)

yazıyı yazmamın amacı; bu sınavın gerekli olup olmadığını tartışmak. korkmayın bir safım yok. ben öğrenciyken de bu tartışma vardı, ben stjyerken de, işçiyken de ve şimdi patronken de 😀 fakat fikrim hiç değişmedi. hem de onlarca meslektaşımla bu konuyu tartışmış ve farklı fikirler edinmiş olduğum halde. tabi en başta sizinle paylaşmayacağım. önce tarafların ne dediğine bakalım:

bir kısım kodaman ve kıdemli meslektaşım bu sınava olumlu bakmaktalar, gerekçesi ise tahmin edeceğiniz veya bildiğiniz üzere piyasanın avukat kaynıyor olması ve pasta dilimlerinin küçülüyor olması. yoksa sayılı kimseler hariç kimse mesleğin ele ayağa düştüğünden şikayetçi değil. bu kişilere neden sınav olmalı diye sorduğunuzda gelen yanıtlar hemen hemen aynı. “şimdi her yerde Hukuk Fakültesi var, bizim zamanımızda 2 (daha genç olanlarda 4) fakülte vardı. şimdi eğitimin kalitesi düştü, derslere yardımcı doçentler giriyor” tarzı cevaplar veriyorlar. “gelin o zaman hep birlikte sınava girelim, görelim eğitimin kalitesi düşmüş mü düşmemiş mi” dediğinizde ise yüzlerini saran bozgun ifadeyle “kazanılmış hak” deyiveriyorlar. çok azı ise “hakimlik savcılık, hatta noterlik sınavla. bunları geçemeyen ise avukat oluyor” mantığıyla mesleğin ele ayağa düştüğünden dem vuruyorlar. çok da haksız sayılmazlar.

diğer kısım ise genelde hukuk fakültesi öğrencilerinden oluşmakta. kumsalda ateş yakıp etrafında gitar çalarak kısık gözlerle birbirlerini süzdükleri yetmezmiş gibi bir de çıkmış “biz fakülteye girdiğimizde sınav yoktu; kazanılmış hakkımız, o da yoksa terditli olarak haklı beklentimiz var. sınav bize değil, fakülteye yeni girecek olanlara yapılmalı” diyorlar. tabi sınavı geçememenin korkusuyla da, “kıdemliler de bizle sınava girsin” deyiveriyorlar refleks olarak. haksızlar mı, hiç sanmıyorum. sınavı istemeyenlerin bir kısmının da haklı korkusu mülakatın yani hakimlik savcılıktaki gibi torpilin olacağı yönünde kuşkuya sahip olmaları. bunu da belirtelim.

üçüncü ve benim de katıldığım görüş ise oldukça farklı. yukarıdaki iki görüşü de tamamen kapsıyor. evet piyasa avukat doldu, evet her yerde hukuk fakültesi var, evet hiçbir şey olamayan avukat oluyor, evet fakülteyi halihazırda kazanmış olanlar haklı beklentiye sahip, evet sınav olacaksa da herkesi kapsamalı, evet sınav olmamalı çünkü mülakat tehlikesi var… peki bu bütün sorunların çözümü avukatlık sınavı mı? daha doğrusu şöyle sorayım bütün bunların baş sorumlusu bu sınavın yapılmaması mı?

değil gençler tabi ki de değil. sorun bizzat bu kadar üniversitenin olmasında. sen özel üniversitelerde halk deyimiyle “parayla” diploma dağıtılmasına göz yumarsan, mesleğin ele ayağa düşmesini kafana dert ettiğine hiç kimseyi inandıramazsın. “ha zaten bu sınavda onlar elenecek ki” diyorsan da karşına “mülakat gerçeği”ni çıkarmak isterim. hadi mülakat olmadı eledin diyelim özel mezunlarını, ne iş yapacak bu meslektaş adayları? benim çözümüm derhal özel üniversitelerdeki hukuk fakültelerinin kapatılması yönünde, bir de hukuk mezunlarına yeni iş sahaları açılmalı acilen.

sizin görüşleriniz de önemli, paylaşırsanız maklube (makbule?, mc bıylea?) geçer. hoşçakalın.