30 Temmuz 2015 – Dershaneler (2)

Dün hafiften giriş yapmış olduğumuz “Dershanelerin Kapatılamaması” konusuna bugün de yoğun siyasi gündeme rağmen kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Evet, neler iptal edildi, neler esgeçildi? Öncelikle belirtmek isterim ki CHP’nin yaptığı başvuruda toplamda 28 madde/fıkra/bentin iptali istenmişken bunlardan sadece 13’ü iptal edilmiş, 15’inde ise Anayasaya herhangi bir aykırılık görülmemiştir. İptal edilen hükümlerin neler değiştirdiğini inceleyecek olursak:

  1. Gerekli dönüşümü gerçekleştiremeyen dershanelerin en geç 1/9/2015 eğitim ve öğretim faaliyetlerine devam edebileceği, akabinde ise devam edemeyeceğini öngören madde iptal edildi. Yani hali hazırda dönüşümünü tamamlamamış olan dershanelerin 1/9/2015 tarihinde kepenk kapatmasına şu an gerek yok. Çünkü maddenin iptali ile oluşan kanun boşluğu lehlerine durum arzediyor. Fakat yeni eğitim-öğretim yılı için öğrenci kayıtları alma hususunda, en azından bakanlık veya meclisçe herhangi bir düzenleme yapılmadıkça dikkatli olmalılar. Aynı şekilde öğrenciler de belirtilen tarihten sonra dershanelere devam edebilirler. Kayıt olmaları hususunda ise çok fazla sakınca olmasa da beklemelerinde fayda görüyorum.
  2. Özel Öğretim Kurumları Kanununda tanımı yapılan dershanelerin artık ortaöğretime ve yükseköğretime giriş sınavlarına hazırlık niteliğinde olamayacağı durumu ortadan kalktı. Bu hüküm; bu tür eğitim verecek dershanelerin önündeki yasal engeli kaldırdığı gibi, yeni açılacak ve bu tür eğitim verecek dershanelere de zımnen izin vermiş gibi görünmekte. Yine de yeni dershane açacak olanların, Bakanlık veya Meclisçe yapılacak düzenlemey, beklemelerini “şiddetle” öneriyorum.
  3. Aynı şekilde Özel Öğretim Kurumları Kanununda tanımı yapılan “öğrenci etüt merkezlerinin” 12 yaş ve altındakilerle sınırlandırılması durumu ortadan kalktı. Bu tür kurumların artık 12 yaş ve üzerindeki öğrencilere de eğitim vermesi mümkün. Fakat yeni kayıt alınması hususunda yukarıda belirttiklerim tekrar ediyorum, kayıt hususunda beklemekte fayda var.
  4. 1/1/2014 itibariyle an az 6 yıllığına dershanelerde öğretmenlik yapanların, 1/7/2015-1/8/2015 tarihleri arasında başvuru yapmaları halinde KPSS’siz ama sözlü mülakatla ve 4 yıl görev yeri değişmemek şartı ile memur kadrosuna alınması olayı iptal edildi. Benim şahsi kanaatim; bu şartları taşıyan hocalarımızın ne olur ne olmaz eğer yapmadılarsa başvuru yapmaları yönünde.
  5. Kendilerine kadro vaadedilen dershane öğretmenlerinin, yukarıdaki başvuruyu yapabilmesi için şart koşulan”kıdem ve ihbar tazminatı alamama” durumu da iptal edildi. Bu kişiler için talep zaman aşımı karar tarihinden yani 13/07/2015’ten itibaren başlıyor. Ne olur ne olmaz, yine benzer bir düzenleme gelir diye düşünenlerin ve yukarıda bahsettiğim memurluk başvurusunu yapan hocalarımızın başvurmamasını öneriyorum.
  6. Hazine mülkü üzerinde, kendisine azami 25 yıla kadar sağlanan irtifak hakkı ile 1/9/2015 tarihine kadar dönüşüm taahhüdünde bulunan dershaneciler için, Milli Eğitim Bakanlığına dava açmayan veya açmış olduğu halde tüm yargılama giderlerine katlanarak feragat etmiş olma şartı kaldırıldı. Bunun iptalin nasıl bir getirisi yada götürüsü olacağını öngöremiyorum. Zira zaten işbu iptal kararıyla dönüşüm aleyhine dava açma şansı kalmadı.
  7. Fakat yukarıda belirtilenin aksine, Bakanlığa karşı dava açılmış olması halinde; eğer hazine mülkü üzerinde irtifak hakkı kurulmuşsa bu işlemin iptal edilebileceği ve bu hakkı elinen alınan dershanecinin Bakanlık aleyhine herhangi bir hak veyahut tazminat talebinde bulunamayacağı ve üzerindeki yapı ve tesislerin hazineye intikal edeceği durumu sözkonusuydu. Bu da iptal edildi. Bu durumdaki dershanecilerin -ki hiç olmadığını yada çok nadir olduğunu düşünüyorum- acilen hukuki yardım almasında fayda var.
  8. Sınırlı sayıda öğrenciye verilmesi planlanan “Eğitim ve Öğretim desteği” adı altındaki maddi yardım da iptal edilip, rafa kalktı.

Gördüğünüz üzere; her ne kadar “yeni-dönüştürülmüş dershanecilik”; Anayasayla güvence altına alınmış olan Eşitlik, Eğitim, Teşebbüs, Sözleşme hürriyetlerine; hukuki güvenlik ve kazanımış hak ilkelerine aykırı kabul edilse de bu iptal kararı ile etkilerinin tam olarak ortadan kalktığını söylemek mümkün değil.

Konu ile ilgili adım atma sırası ise Milli Eğitim Bakanlığında gibi görülse de aslında Mecliste. İptal edilen işbu düzenlemenin kanun olduğunu, kanunların bakanlıklar tarafından değil meclis vasıtasıyla yapıldığını ve işbu iptale konu düzenlemeyi hayata geçiren AKP’nin artık tek başına kanun yapabilecek milletvekiline sahip olmadığını düşünürsek; sürekli paralel siye adlandırılan yapıya karşı yapılmış olan dershane kapatma düzenlemesinin şimdilik bir daha tekrarlanamayacağını söyleyebiliriz.