İlçe Belediye Başkanımıza basın yoluyla hakaret ettiği iddiası ve şikayetiyle Ayna Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ümit SAĞALTICI hakkında açılan dava, geçtiğimiz hafta bugün beraat ile sonuçlandı.
Aynı gün, İlçe Belediyesi tarafından şikayet edilmediği ısrarla iddia edilen* ancak Tekebaşı Mahallesindeki çok amaçlı salonun, yol sorunu hususunda toplanmak isteyen halka açılmaması üzerine, muhattap bulamayan halkın Belediye Yönetimince adeta yürümeye zorlanması sonucunda açılan ve 22 Tekebaşılı vatandaşımızın yargılandığı dava da henüz ilk celsede beraat ile sonuçlandı. Bu davada, sosyal medyaya servis edildiğinden ötürü bilgi sahibi olduğunuz üzere, İlçe Belediyemiz davaya katılmayı ve 22 vatandaşın beraatini talep etti. Ben bilmediğiniz bir şey söyleyeyim; mahkemece İlçe Belediyesinin katılma talebi reddedildi, zaten usulen de bu mümkün değildi. Peki hukuken mümkün olmadığı halde neden böyle bir girişimde bulunuldu ve sosyal medyada propaganda yapıldı? Bu konuda takdir sizlerin…
Tekrardan Ayna Gazetesine ilişkin davaya geri dönelim. Geçtiğimiz haftalarda Ümit SAĞALTICI, Belediye yönetimine yakın ve bizzat yönetimden kişiler tarafından, sulhe davet edildi. Kimi zaman kendisinden Sayın Başkandan özür dilemesi bile istendi. Sulh olunması halinde ise kendisi hakkında açılan davadan vazgeçileceği, şikayetin geri çekileceği vaadinde bulunuldu. Ancak Ümit SAĞALTICI, aklanmayı tercih ederek bu tekliflerin tamamını reddetti.
Ümit SAĞALTICI bu teklifleri kabul etseydi ne olcaktı izah edeyim. Muhtemelen araya girenlerin talebiyle Sayın Başkan, vekili aracılığıyla şikayetini geri çekecekti., bu konuda içimde en ufak bir şüphe yok. Ancak vaadedildiği gibi dava düşmeyecekti. Zira Ümit SAĞALTICI davada hakaret suçunun “şikayete bağlı olmayan” yani “resen soruşturulup kovuşturulan” nitelikli bir haliyle, “devlet memuruna görevi dolayısıyla hakaret” suçlaması ile yargılanıyordu. Halk deyişiyle dava “kamu davası”ydı. Peki sulh için çaba sarfedenler bunu bilmiyorlar mıydı? Peki ya biliyorlarsa neden böyle bir işe kalkıştılar? Bu soruların cevapları konusunda da takdir sizlerin…
Bu haftaki başlığımıza konu olan “Takvim” vakasına ise yarınki yazımızda değinelim…
*: neden “iddia” dediğim geçen hafta da bahsettiğim 3. dava açılınca anlaşılacaktır, soruşturma aşamasının gizliliğ ilkesi gereği şu an bu konuda detaylı bilgi veremiyorum…