Bu hafta ufak bir hikaye ile başlayalım.
Zamanın birinde bir ağa ile marabası köyden şehre inerlermiş. Marabayla eğlenmek isteyen ağa nasıl olsa yapmaz diye, atın dışkısını yemesi halinde atı da arabayı da marabaya vereceğini söylemiş. Maraba da düşünmüş taşınmış böğüre böğüre yalayıp yutmuş ne varsa. Ağa da sözünde durmuş, arabayı ve atı marabaya vermiş. Şehre varmışlar. İşlerini halledip yeniden yola koyulmuşlar. Bakmış atsız ve arabasız olmayacak, ağa marabaya para teklif etmiş geri almak için. Maraba da rövanşist çıkmaz mı? Zaten kabul etmez diye düşünüp, eğer at dışkısını yerse kabul edeceğini söylemiş. Ağa da düşünmüş taşınmış ve kabul etmiş. Zar zor yalayıp yutmuş ne varsa. Tekrar yola düşmüşler. Ve nihayet efsanevi bir bitiriş yapmış bizim maraba: “Giderken araba senindi dönerken de senin. İyi de biz bu b*ku neden yedik?”
Gelin aşağıdaki soruları yukarıdaki metne göre cevaplayalım:
1) Yeniden anlaşılacaktı madem neden İsraile atar-gider yapıldı?
2) Madem özür dilenecekti neden Rus uçağı düşürüldü?
3) Bütün bu dışlayıcı dış politikanın ülkeye zarar vereceği şimdi mi akla geldi de geri adımlar atıldı? Yoksa besmelenin 330 amperlik kabloya dokunan kafasız birini koruyacağı mı beklendi?
Başka sorum yok…