29 Ekim 2015 – CHP – HDP?

2015’in 2. Genel Seçimi bu hafta Pazar günü. Kuvvvetle muhtemel yine koalisyon sonucunu doğuracak bu seçimlerde, çocuklarımızın yüzüne bakabilmek için hem oy kullanmalı hem de kullandığımız oya sahip çıkmalıyız.

Bu hafta değinmek istediğim konu HDP-CHP arasında gidip gelenleri ilgilendiriyor. İşin siyasi boyutuna girmeden, Hatay ve ülke çapında hangisinin oyumuza daha çok ihtiyacı olduğunu matematiksel olarak ortaya koymaya çalışacağım.

Biliyorsunuz; 7 Haziran seçimlerinde ilimiz 5 AKP, 4 CHP ve 1 MHP’li milletvekili çıkardı. AKP sadece 13.000 oy farkla CHP’den 1 tane fazla milletvekili çıkarabildi. Bu seçimlerde 13.000 oy fark kapanabilirse CHP, AKP’yi sollayarak 1 fazla (en kötü ihtimalle aynı sayıda) vekile sahip olabilecek. 13.000 oy sadece Samandağı’nın bile listeyi doğrudan etkileyebileceğine işaret ediyor, bu bir kenarda dursun.

İlde en çok milletvekili çıkaran partinin (AKP) aldığı oy oranının (318.000) milletvekili sayısına (5) bölünmesiyle, henüz hiç milletvekili çıkarmamış bir partinin (HDP’nin) ulaşması gereken minimum oy sayısını belirleyebiliyoruz. Bu rakam 63.000 civarında. Yani 7 Haziran seçimlerinde 56.000 oy alan HDP’nin 7-8.000 oyla AKP’den 1 milletvekili çalabilecek durumda olduğunu söyleyebilirim. Bu oy sayısı da Samandağı’nın doğrudan etkileyebileceği düzeyde.

Tabi farketmişsinizdir, her 2 durumda da CHP ile HDP’nin 7 Hazirandaki oy sayılarının aynı olduğunu farzettik. Bu bahsettiğimiz 7-8.000 ila 13.000, önceki seçimlerde bağımsız adaylara veya diğer partilere oy veren kişilerden gelmeli anlayacağınız. Yine her 2 durum için de AKP’nin oyunu arttırmadığını varsaydık. Hayırlısı.

Peki ya CHP 13.000, HDP 7-8.000 oyu aynı anda alırsa ne olacak? Bu sefer 13.000 oyla AKP’yi sollayarak il bazında 1. parti olan CHP’nin ilde aldığı toplam oy sayısı 5’e bölünecek. Eğer HDP’nin adayı bu oy sayısını geçerse CHP 5. milletvekilini HDP’ye bırakacak. Yani durum 4 4 1 1 olacak.

Hatay bazında durum bu. Peki ülke çapında durum ne?

HDP’nin barajı %3 farkla geçtiğini, artık kolay kolay baraj sorunu yaşamayacağını hepimiz gördük. Peki HDP’yi %15’e taşımak mı bizim için daha faydalı yoksa CHP’yi %30’a yaklaştırmak mı? Bu sorunun cevabı kimin oy kullandığına göre değişiyor. HDP’nin Güneydoğudan aldığı her oy aslında potansiyel AKP oyu olduğundan, AKP’nin başarısını doğrudan etkiliyor. Ama Samandağı gibi AKP’ye nadir oy çıkan kurtarılmış torpahlardan (topraklardan?) HDP’ye çıkan her oy “HDP barajı geçtği sürece” AKP’nin başarısını hiçbir şekilde etkilemiyor. Aynı mantığı CHP için de kurabilecek olsak da CHP’nin 2 parti olması sebebiyle durum biraz daha farklı.

İthal seçim sistemimiz D’Hondt sistemi Anayasamızda yer alan “yönetimde istikrar” ilkesinin “temsilde adalet” ilkesine daha ağır basabilmesi için “oy sayısı fazla olan partilerin daha fazla milletvekili çıkarmasına” cevaz vermektedir. Şöyle ki; ülke çapında HDP’nin alabileceği fazladan 100.000 oy HDP’ye 1-2 vekil olarak yansıyacakken CHP’ye 3-4 olarak yansıyabilir. Tabi burada oyların kullanıldığı illerdeki durum da önemli fakat genel hesaplama mantığı bu şekilde. Bu durumla tezatlık yaratan farklı sayıda oy aldıkları halde aynı sayıda vekil çıkaran MHP ile HDP’nin durumu ise HDP’nin oy aldığı illeri domine etmesinden kaynaklanıyor. Bu da D’Hondt’un cilvelerinden biri.

Yani sevgili dostlar; Hatayda durumun 4 4 1 1 olması bizim elimizde. Herşeyden önce hangi partiye olursa olsun oy kullanmalı, herşeye rağmen birbirimiz yıpratmamalı ve en önemlisi oylarımıza özellikle Antakya genelinde sahip çıkmalıyız. Gençlerimizden ricam hala vakit varken Oy ve Ötesi gibi gönüllü sandık bekçilerine katılarak destek vermeleri. Seviyorsan git say bence 🙂