28 Şubat 2018 – Elveda Temsilde Adalet

Temsilde Adalet, seçmenlerin iradesinin meclise tam olarak yansıması anlamına gelmektedir. Yani vatandaş bir partiye %5 oy veriyorsa, meclisteki vekil sayısının %5’inin bu partili vekillerden oluşması demek. Ancak mevcut seçim sistemimizde ne yazık ki bu mümkün değil.

Zira Temsilde Adaletten sonra seçim ilkelerimizden bir diğeri “Yönetimde İstikrar”dır. Yönetimde istikrar ise, adından da anlaşılacağı üzere ülke yönetiminde istikrarın sağlanması için çoğunluğun tek bir anlayışta toplanması anlamına gelmektedir. İşte %40 oy alan bir parti meclisteki sandalyelerin %60’ına işte bu ilke sayesinde kavuşuyor. Aynı şekilde %10 seçim barajının da gerekçesi yine bu Yönetimde İstikrar olayı… Neye bu bir kenarda dursun.

Gelelim değiştirilmek istenen seçim sistemine. Henüz uygulama hususundaki detayları çok da belli değil. Dolayısıyla sistemi tam anlamıyla masaya yatırmak mümkün değil. Ancak netleşen konular mevcut. Mesela ittifakın durumu. İttifakta yer alan partiler için barajın bir önemi yok zira partilerin toplamının barajı geçmesi yeterli yani %5 ve %6 oy alan ve ittifak eden 2 parti mecliste yer alabilecek ancak %9 alan bir parti tek başına meclise giremeyecek. Ne kadar trajik bir sonuç değil mi?

Daha ilginç bir örnek vereyim. Bütün parti seçmenleri anti-demokratik bir şekilde tercih yapmaya zorlanacak. Mesela MHP’li olup da AKP’yi istemeyen bir seçmenin ittifaka oy vermek dışında bir şansı yok, yani verdiği oy istemediği diğer paritye de yarayacak. Yine AKP’ye oy verip MHP’nin baraj atlında kalmasını isteyenler, kendi oylarıyla MHP’yi barajın üzerine çıkaracaklar.

Tabi bütün bu olumsuz gelişmeler ancak seçimler “sağlıklı” yapılabilirse gerçekleşebilecek. Ancak seçimlerin şaibeli olma ihtimalini güçlendiren değişiklikler de mevcut. Dolayısıyla bundan sonraki bütün seçimlerde “Atı alan Üsküdar’ı geçti” durumunu yaşamamız olası. Mesela yaşlı ve engelli seçmenler için seyyar sandıklar kurularak evlere servis edilebilecek artık. Peki bu sandıkların güvenliğinin nasıl sağlanacağı hususu ne olacak? Yine mühürsüz oyların geçerli sayılması için YSK’nın açık açık çiğnediği yasa hükmü değiştirilecek, peki dışarıdan pusula getirilme ihtimali nasıl önlenecek? Ayrıca bu hükmün neden değiştirildiği de muamma. Zaten kararları denetlenemeyen YSK bu hükmü görmezden geliyordu, peki o zaman neden değiştiriyorsunuz?

SMS’le talimat alıp mühürsüz oyların geçerli sayan ve ilginç bir şekilde hakimlerden oluşan YSK il ve ilçe temsilciliklerinin, seçim güvenliği hususunda gösterecekleri ya da gösterebilecekleri anayasa ve yasaya bağlılık ortadayken bu denli bir değişikliğin seçmenlerin yararına olduğunu kim söyleyebilir?

Seçim sonuçlarının “meşruluk” sorunu çıkarması halinde ülkenin yaşayacağı sıkıntılar hususunda takdir sizlerin… Hakkımızda hayırlısı…