Sefter TAŞ… Kuvvetle muhtemel bedelli askerlik döneminde celbedilmiş bir Türk askeri… Kendisini IŞİD’in geçtiğimiz hafta yayımlanan infaz videosundan tanıyoruz. Aslında 2015 yılında da hakkında meclise soru önergesi verilmiş ama AKP ve MHP’li vekiller tarafından bu önerge reddedilmiş. Reddedildi lafı ağır kaçabilir, dikkate alınmadı veya umursanmadı demek daha doğru olur.
Vatan toprakları dışında, vatan savunmasıyla doğrudan alakalı olmadığı halde yanarak öldü, daha doğrusu Eski Başbakanımız Ahmet DAVUTOĞLU’nun Dışişleri Bakanıyken kullandığı deyimle “birkaç öfkeli genç” tarafından yakılarak öldürüldü. Tarihe not düşülsün…
2016 yılı ortalarında IŞİD’in Türkçe yayın yapan Konstantiniyye adlı dergisinde, esirken kendisiyle yapılan bir röportajı yayımlanmış. Ben ise yazıdan, Rus ajansı SputnikNews vasıtasıyla haberdar oldum. SputnikNews’in verdiği şekilde, virgülüne bile dokunmadan paylaşıyorum:
“Sayın Recep Tayip Erdoğan, kardeşim ve babam evi geçindirmek için çalıştılar. Bu benim zoruma gitti. Çünkü benden bir yaş küçük kardeşim çalışıyordu. Sakat kardeşime bakmak için okulumu bıraktım, askere gelinceye kadar çalıştım, hayvanlara baktım, Ankara’da da çalıştım. Çok sırtım kırıldı. Bir ara sınırda nöbetçiyken karakola gittim ve evimi aradım. Annemle konuştum, anacığım, sevdiğim kız köye geldi mi, dedim? Anacığım, sen de dedin ki sadece bir gün geldi. Teyze kızımı çok sevdiğim için karakolda ağlıyordum. Bu yazıyı yazarken de ağlıyorum elim titriyor ve zannediyorum ki; anacağım, babacığım, kardeşlerim, ailem ve sevdiğim kız hep yanımdasınız. Ve hep bunu düşünerek ağlıyorum. Niye ben bu hale geldim. Türkiye’ye asker olduğum için mi? Türkiye’m neden bana sahip çıkmıyor?
Sayın Recep Tayip Erdoğan; sen rahat yerde oturuyorsun, çayın, yemeğin, suyun yanında. Eşin, oğlun ve kızın yanında. Niye ben ailemin yanında değilim. Niye bana sahip çıkmıyorsun? Ben sana ne yaptım? Arkadaşım boğazından vuruldu, ben de ayağımdan vuruldum. Türkiye için askere geldim. Gece gündüz yatmadan nöbet tuttum. Sen sıkı korunuyorsun sana kurşun gelmesin diye. Sana gelen kurşun hemen bir ananın evladını vuruyor. Niye ben vuruldum biliyor musun başbakanım? Türkiye’ye kaçak mal geçmesin diye. Sen de bana sahip çıkmıyorsun. Şimdi düşünüyor musun? Anam, babam sana ne diyecek biliyor musun? Neden evladımızı kurtarmadın, dediklerinde sen ne diyeceksin? Senin evladın şerefsiz miydi diyeceksin. Senin evladın Türk değil de Kürt olduğu için mi kurtarmadım, diyeceksin. İlk esir olduğum gün dayak yedim. Ailem için direndim ve hala direniyorum. Her gün ağlıyorum ailem yok diye, niye kurtarmıyorsun?”
(Kaynak: https://tr.sputniknews.com/turkiye/201608161024405695-isid-sefter-tas-turkiye-erdogan/)
Başlığa takılmayın, nedense aklıma geldi ve yazdım..