23 Mart 2016 – Sarı Öküz

Bu hafta, meşhur sayılabilecek bir hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım Samandağ halkı olarak bu hikayeden gerekli dersleri çıkarırız.

Zamanın birinde bir ormanda aslanlar öküzlere dadanmış. Fakat ne yapıp ettilerse bir türlü avlanamamış, öküzlerin kalabalıklığı ve birliği sayesinde aç kalmışlar. Ne zaman saldırsalar, öküzler toplu biçimde karşılık vermiş, aslanları geri püskürtmüşler.

Açlıktan ölecek halleri yok ya; bir çıkar yol aramaya başlamış aslanlar. Yeterli kadar hin olmasalar gerek, tilkiye akıl danışmakta bulmuşlar çözümü. Tilki de ormanların kralı olması karşılığında çözümün yolunu göstermiş aslanlara.

Bir gün tilki öküzlerin yanına gidip, “Bu aslanlar iyi canlılar, sizi de seviyorlar. Yalnız şu sarı öküz var ya şu sarı öküz, ağızlarını sulandırıyor. Verseniz sizi rahat bırakırlar.” der. Saldırılardan bıkıp usanan öküzler, grubun selameti bahanesiyle ama kendilerine dokunulmaması içinsarı öküzü gözden çıkarırlar.

Başka bir gün yine tilki gelip, “Şu benekli öküz çok gözlerine batıyor. Alimallah dayanamayıp sürüye saldırırlarsa ne olacak?” der ve aslanlara ikinci kurbanı da götürür. Üçüncü, dördüncü, beşinci derken bir gün tilki yerine aslanlar gelir. Zira sürü kendini savunamayacak kadar azalmıştır. Hepsi ne olduğunu anlamadan aslanlara yem oluverir.

Bugün insani koşullarda yaşamak için Tekebaşı Mahallesinden düzgün yollar için yükselen ses, kendi bireysel çıkarlarımız uğruna yalnız bırakılmamalıdır. Ülkenin her yerinde sapır sapır bombalar patlıyorken, sırf dergi satıp slogan attıkları için göz altına alınan gençler, olanı biteni izleyen, başına bela almak istemeyen esnaflarca yalnız bırakılmamalıdır.

Hemen hemen herkesin akraba olduğu bu emsalsiz ilçede; komşunun evinin yanması senin evinin yanması demek. Dükkan kiralarının dolara endeksli olmasından ötürü çıkmaza giren esnaf bizim esnafımız, bizim komşumuz. Kendi başına gelene kadar onun serbest piyasaya yenilişini izlersen yarın senin başına geldiğinde de seni izlerler. 300-500 liraya sigortasız istihdam ettiğin, sabahtan akşama kadar iliğini kuruttuğun işçin yaşamak için çalmaya başlarsa da senin malını çalacak. Yolsuz kalan, hiçbir yaşama amacı kalmamış gençler; tineri çektikten, uyuşturucuyu kullandıktan sonra senin gezdiğin sokaklar tehlikeli hale gelecek. Konut pahallılığından 30’lu yaşlarına kadar evlendiremediğin kızların oğulların senin soyunu kurutacak. Babaları Suudi Arabistanda çalıştığı için önünde baba örneği olmayan erkeklerin yetiştirdikleri çocuklar senden alışveriş yapacak belki de senden kız alacak. Eşinin yurtdışından gönderdiği parayla yarın yokmuşçasına yaşayan kadınların yetiştirdiği; lüks düğün, takı, ev ve araba talepleriyle adeta kendini pazarlayan kızların, evlenince “o kadar masraf yaptığı için eşini satın aldığını” düşünen erkeklerce şiddete uğrayacak. O zaman ne dubleks tripleks villalarınız, ne bindiğiniz folksvakenler, ne de açtığını o şık dükkanlar size huzur vermeyecekler, bunu aklınızdan çıkarmayın.

Birlik beraberlik ultra lüks mekanlarda ultra lüks düğünlerle ufak çapta bir servet dökerek bir araya gelerek karşılıklı göbek atmakla olmuyor sevgili büyüklerim. Huzursuzluklar kapıda, tek kurtuluş ise birlik olmak. Bir bir feda olmaktansa haksızlığa ses edip birlikte yok olmak daha onurlu değil mi?