Muhtemelen sizi bu yazıyı okurken, ittifakla seçime girilebilmesine ilişkin 27 maddelik bir mevzuat değişikliği meclisin gündeminde olacak. Bu değişikliklerin neler getirip neler götüreceğini, madde içerikleri ortaya çıkınca anlayacağız. Şu aşamada konuşmak için biraz erken.
Ancak 15 yıllık iktidarı boyunca, koalisyonlar döneminin kara propagandasını yapıp tek başına iktidar olmanın getirdiği istikrarı öve öve bitiremeyen, kahvede okey oynayan amcaların bile koalisyonlar aleyhine atıp tutmasına sebep olan AKP’nin; şimdi koalisyonun k’sını ağzına almadan yasal altyapısını hazırlıyor olması sizce de çok ilginç ve ironik değil mi?
BAHÇELİ’nin baraj altında kalma korkusuyla gündeme getirdiği AKP ile ittifak yapılarak seçime girilmesi, aslında anlatıldığı ve vatandaşa algılatılmak istendiği gibi yerli ve milli cumhurbaşkanı adayı ERDOĞAN’ı desteklemek için zaruri bir şey değil. Zira AKP ve MHP ayrı ayrı milletvekili seçimlerine girebilir ancak başkanlık konusunda yine sayın ERDOĞAN’ı destekleyebilirler. Yani bakmayın siz yerli ve milli cumhurbaşkanı için bir araya geliyoruz söylemine. Bunun için ne yasa değişikliğine ne de seçim sistemi değişikliğine gerek var.
Peki MHP’nin dışarıdan desteğiyle de AKP’nin adayı başkan seçilebilecekken nerden çıktı bu cumhur ittifakı ya da namı diğer milli mütabakat ittifakı? Hemen söyleyeyim; çanlar MHP için çalıyor. Bir çok anket, MHP’nin baraj altında kaldığını, alternatifi olan İYİ Partinin kimi zaman altında kalsa da baraj civarında gezdiğini ve her ihtimalde MHP’den daha fazla oy aldığını ortaya koyuyor. AKP’nin başkan adayının ilk turda seçilemeyeceğini bilen, ikinci turda da muhaliflerin tek adayda birleşmesi halinde AKP’nin kaybedeceğini bilen BAHÇELİ; kendi getirdiği sistemle denize düşen AKP’yi yılana sarılmaya mecbur ediyor.
AKP; MHP’nin eriyen oylarının da kendi lehine erimesi, MHP’nin il ve ilçe teşkilatlarında kendi adaylarının yerli ve milli başkan adayı olarak lanse edilmesi, ayrıca kendi tabanındaki milliyetçi oyları alabilecek MHP’li bir başkan adayının önünün alınması karşılığında, MHP’nin baraj altında kalmasını engellemeyi amaçlıyor gibi görünüyor.
Ben öngörümü ekleyeyim hemen. Eğer bu yıl içerisinde bir erken seçim yaşanmazsa, MHP’nin oyları zaten eriyecek. Hatta 2019 yılında MHP’nin tabanı diye bir tabandan dahi bahsedemeyebiliriz. Biliyorum çok makul görünmüyor gibi, sonuçta MHP köklü bir parti. Daha önce baraj altında kalıp meclis dışında kalsa da daha sonra sahalara yine dönebilmiş bir parti. Ancak şunu unutmamakta fayda var, bütün bunlar olurken MHP milliyetçilik hususunda alternatifsiz bir partiydi. Şimdi ise İYİ Parti dengeleri değiştirmiş durumda.
Bugün meclis gündemine gelecek olan ve akşam haberlerde bol bol sözü edilecek yeni seçim sisteminin getiri ve götürüleri de bir başka yazımızın konusu olsun…