Parkasız sayın Bahçeli’yi takip edenler, cumhur ittifakının ne anlama geldiğini zaten bilirler ancak muhtemelen anlamamışlardır. Anlamayanlar ve daha önce duymayanlar için gelin anlatayım demek isterdim ama ne yazık ki ben de anlamadım… 🙂
İşin özün herhalde şu; AKP’nin 2019 başkanlık seçimlerinde tek başına %51’e ulaşma ihtimalini zayıf gören Bahçeli’nin bu durumu, partisi MHP’yi %10’luk genel seçim barajı altından kurtarabilmesi adına istismar etmesi. Yani MHP ve AKP genel seçime birlikte girsin (Buna Cumhur ittifakı diyor kendileri) genel seçim akabinde de cumhur ittifakı başkanlık seçimlerinde ortak adayı desteklesin, mantık bu.
Hoş sayın Bahçeli daha önce de barajın üzerine barajı düşürmeye çalışarak çıkmaya çalışmıştı. Baraj altında kalınacağı nasıl kesinleşmişse artık.
Şeytan Rıdvan’ın cumhurbaşkanı için yaptığı “parkasız Deniz GEZMİŞ” benzetmesi üzerine “yalaka” yakıştırmasında bulunan sayın Bahçeli anlaşılan AKP ve cumhurbaşkanı ile ilgili her konuda tekel olma derdinde. Öyle bir baraj korkusu işte.
Pek sayın Bahçeli, Deniz GEZMİŞ’i de terörist ilan etti belkide %1 puan bile sayılmayacak oy uğruna. Deniz GEZMİŞ’i tarihin nasıl yazdığı, insanların nasıl andığı ortada. Fakat bugünün tarihi daha yazılmadı. Çocuklarımızın, bu ülkenin sonraki nesillerinin kimleri terörist kimleri vatan haini sayacağını kestirmek ne kadar mümkün?
Peki bu ittifak bir işe yarar mı diye soranlar olabilir. Cevabı basit, kestiremiyorum. Siyasi belirsizlikten değil yanlış anlaşılmasın, alında siyaset bu ittifakın ne halde olduğu çok zor tahmin edilebilecek bir şey değil. Kestiremememin sebebi YSK. Açık yasa hükmüne rağmen, geçersiz kabul edilmesi gereken mühürsüz oyları geçerli sayan YSK’nın bir sonraki seçimin güvenliği hususunda vermiş olduğu güven ortada. Her an HDP’nin oylarını geçerli saymıyoruz, İYİ Partide filan evraklar eksik seçime giremez vs gibi bir gerekçeyle garip şeyler olabilir, bilemiyorum Altan.
Hoş ortada cumhur ittifakı diye bir şey kalmayabilir bile 2019’a kadar. Bakarsınız MHP’nin oyları eriye eriye düğme kadar kalır ve artık AKP için zararı faydasından daha ağır bir yük haline gelir. O zaman da MHP’de 3. Bahçeli dönemi başlar, “Erdoğan ne yapmakta, neyi amaçlamaktadır”, “AKP bu millettin şamarını yiyecektir”, “Bu millet AKP’ye dur demelidir. Yoksa yıkım kaçınılmaz, yok oluş kapımızdadır” gibi kendi içerisinde ahenkli ve komik sözleri yeniden duymaya başlarız, kim bilir?
Bizim yapmamız gerekn ise kutuplaşmamak. İyi Parti ile HDP’nin, CHP ile Saadet’in bir araya gelip seçimi ittifakı hazırlıklarına başlandığı bir ülkede, bir şeylerin yolunda olmadığı açıktır. Benden söylemesi…