19 Temmuz 2017 – 15 Temmuz

Şüphesiz tarihin nasıl yazacağını en çok merak ettiğim günlerden biri olan 15 Temmuz’un ilk yıl dönümünü, Ulusal Kanal dahil bütün TV kanallarımızın üstün çabasıyla yoğun bir şekilde anarak geride bıraktık. Bize ücreti karşılığında hizmet vermekle mükellef bazı mobil operatörlerimizin sayesinde de Cumhurbaşkanımızın sesini; hala oğlumuzu, eniştemizi, görümcemizi vs. aradığımızda duymuş olduk, Allah razı olsun kendilerinden.

Mecliste yapılan anma töreninde; CHP ve HDP’nin konuşmaları oldukça çarpıcıydı. Bilhassa, HDP sözcüsünün “…Yine uyarıyoruz, böyle giderse yeniden darbe olur..” söylemine karşı AKP sıralarından yükselen “…Bundan sonra darbe olmaz…” lafları üzerine HDP sözcüsünün “…15 Temmuz’dan önce de öyle diyordunuz…” demesi beni benden aldı. HDP’li vekil de kısmen haklı ne yazık ki. Zira ülkenin büyük bir bölümünün (özellikle şaibeli referandumdan sonra) başkanlık sistemine karşı olduğu, OHAL KHK’ları ile yapılan ihraçlar, gazete ve dergi aboneliği, dershane ve özel okullara çocuk gönderme, bankaya para yatırma gibi gerekçelerle yapılan ve sayıları onbinleri bulan tutuklamalar, gazetecilerin, akademisyenlerin, siyasilerin yaşadıkları, ekonominin gittikçe kötüleşen durumu vs vatandaşların büyük bir bölümünün iktidardan hoşnutsuz olmasına yol açmakta. Darbe olmasa bile, önümüzde sıkıntılı günlerin bizi beklediği açık.

Bir CHP’li olarak kanıma dokunan ve izah etmek istediğim şeyler var. Mesela 17 – 25 Aralık’tan sonra CHP ile FETÖ’nün aynı mevzide kol kola yürüdüğü, bu süreçte FETÖ’nün yayın organlarına yapılan müdahalelerde (kayyum atama vs) ilk CHP’li vekillerin FETÖ’cülere destek için çaba sarfettikleri vs filan iddiaları kanıma dokunmakta. Bu hususta savunma yapmayacağım, zira bu iddiaları ortaya atanların bunları söylemeye haddi olmadığı kanaatindeyim. Bu darbeci askerler CHP’nin imzaladığı YAŞ kararnameleri ile mevcut konumlarına gelmediler. Bunların o mevkiilere gelebilmesi için üst rütbelerde gereken temizliği Ergenekon, Balyoz vs gibi davalarla CHP’liler yapmadı. Aksine CHP’liler bu davaların kumpas olduğunu daha en başından beri söylediler. Yine bu davaların şimdilerde firari olan savcısına zırhlı Mercedes’i CHP vermedi. İhraç edilen ve içeri atılan binlerce hakim ve savcı, CHP’nin üyelerini atadığı ve 2010’da gerçekleşen yapısal değişiklik ile bugün yaşadığımız sıkıntılara sebep olan HSYK ile seçilip atanmadı. KPSS soruları, CHP’nin iktidarı döneminde FETÖ’cülere sızdırılmadı. FETÖ’cülerin Türkçe Olimpiyatlarına ilişkin para, CHP iktidarında basılmadı. CHP’li vekillerin FETÖ ile boy boy resimleri, şükranlarını içerir video kayıtları yok. Yanlış anlaşılmasın; kimseyi suçlamaya çalıştığım yok, sadece partimi aklama derdindeyim. Evet CHP bütün bunları yapmadı. Dolayısıyla FETÖ ile itham ederken daha dikkatli hareket edilmesi gerekmekte.

Neyse… Dediğim gibi şimdinin değil, tarihin 15 Temmuz’u, 15 Temmuz sonrası hukuku nasıl yazacağını gerçekten merak ediyorum. Hayırlısı olsun…