Yakın bir zamanda Rekabet Kurumu; Türkiyede faaliyet gösteren 12 bankanın 21/08/2007 ile 22/09/2011 tarihleri arasında birlikte (uyumlu eylem içerisinde) hareket etmek suretiyle rekabeti engellediklerine ilişkin emsal teşkil edecek bir karar verdi. 2013 yılında verilen bu kararla ilgili olarak bankalarca İdare Mahkemesi ve akabinde Danıştayda açılan davalarda, geçtiğimiz ay bankalar aleyhine sonuç çıktı. Yani bankaların kartel oluşturmuş oldukları Danıştayca da tescillenmiş oldu.
Gelelim bunun sıradan vatandaş üzerindeki izdüşümüne. Bu tarihler arasında bu 12 bankadan herhangi birinden konut, işyeri ve taşıt kredisi alan, vadeli mevduat hesabı bulunan ve kredi kartı kullanan herkes; eğer gerekli başvuruları yaparlarsa “bankaların faiz oranlarını belirlemede uyumlu eylem içerisinde olmaları dolayısıyla ortaya çıkan zararın” 3 katına kadar (ve kuvvetle muhtemel 3 kat oranında) tazminata hak kazanabilirler.
Misal 120 ay vadeli 200.000 TL’lik bir konut kredisi çekmiştiniz diyelim. (Rekabet Kurumu kararındaki oranlara göre) Normalde %1,00 faiz oranı ile 120 ayda toplam ödenmesi gereken tutarın 344.000 TL civarında bir şey olması gerekirken, bankaca haksız yere %1,15 faiz oranı uygulanarak 369.000 TL civarında bir tutar ortaya çıkıyor. Yani 25.000 TL fazladan faiz vermiş oluyorsunuz. Bunun 3. katına kadar tazminat alabileceğinize göre minimum 25.000 TL maximum 75.000 TL (kuvvetle muhtemek 75.000 TL tazminata hak kazanıyorsunuz. Tabi bu hesap örnek olması için yapıldı. 10 yıl için değili 21/08/2007 ile 22/09/2011 tarihleri arasındaki dönem için başvuru yapılabilecek.
Belirtilmesi gereken önemli bir husus ise 10 yıllık zamanaşımı. 2007 yılına ilişkin taleplerinizin 2017’de zamanaşımına uğrayacağını unutmamakta fayda var.
Son olarak sözlerimi de belediyemizin parsel satışına ilişkin bir ikilik ile tamamlamak isterim:
“Ağla Samandağ ağla, ben de ağlatayım
Bu topraklardan sana arsa bağlatayım”