14 Mart 2018 – Seçim Kanunu

Bir iktidar neden seçim kanununu değiştir hiç düşündünüz mü? Günlük siyasetten, gündemden uzaklaşıp bir düşünün; iktidar olsanız neden seçim kanununu değiştirirsiniz? Cevabı çok açık evet…

İktidar; mevcut koşullarda gidici, uzun süredir malum anket şirketlerininin anket sonucu paylaşmamasından da az çok anlamışsınızdır siz de. İşte bu gidişi önlemek adına yapılacak tek şey, seçim sistemini değiştirerek yasaya ucu açık hükümler eklemek ve bu hükümlerin uygulanışını “atamaları hükümet tarafından yapılan” memurların takdirine bırakmak. Tıpkı 15 Nisan refrandumunda açık kanun hükmünü görmezden gelinerek mühürsüz pusulaların geçersiz sayılmasında olduğu gibi.

Düşünün bu sıkıntılı süreçte göreve gelmiş genç bir hakimsiniz ve il/ilçe seçim kurulunda görevlisiniz. FETÖ gerekçesiyle binlerce meslektaşınız meslekten ihraç edilmiş bir kısmı da tutuklu. Yasanın net olarak yapmanız gerekeni ortaya koymadığı yani takdiri size bıraktığı durumlarda iktidar aleyhine inisiyatif kullanmanız ne kadar mümkün olacaktır? Bakın siyaset yapmıyorum, verdiğim örnek tamamiyle siyaset bilimi terimi olan “check-balance”’ durumunu (kontrol-denge mekanizmasını) somutlaştırmak için. Kimseyi zan altında da bırakmıyorum, amacım sadece demokrasi için gerekli denge mekanizmalarının nasıl bozulduğunu izah etmek.

Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki, burada “otoriter ve/veya anti-demokratik rejim” söylemi, ülkelerin dış güçlerce en önemli işgal sebeplerinden. Şaibeli bir seçim ve sonrasındaki olası bir iç karışıklık ülkemiz için çok tehlikeli senaryolara yol açabilecekken neden oldu-bittiyle seçim kanunu değiştirilir ki?

Peki ne yapmalı? Sıradan vatandaşın yapabileceği çok bir şey yok ne yazık ki. Ancak muhalif partiler, güçlü bir kamuoyu yaratarak söz konusu değişikliklerin önüne geçebilirler. Değişikliklerin önüne geçemeseler bile, yeni sistemin açıklarını tam anlamıyla çözüp, elele vererek hassas noktaları tutabilir ve seçimlerin güven içerisinde gerçekleşmesini sağlayabilirler. Ancak sanıyorum ki en makulu, CHP’li vekillerin istifa ederek anayasa gereği meclisi erken seçime zorlaması. MHP’nin baraj altında kalması ve o son bozkurt işaretinden sonra oyları illa azalacak AKP’nin meclis çoğunluğunu kaybetme ihtimali çok yüksek. Hem bu denli büyük bir değişikliğin gerçekleşebilmesi için halkın kendisini temsil edecek vekilleri yeniden seçmesinde fayda var. Zira meclise girdiği seçimlerde AKP karşıtlığıyla ve çok sert söylemlerle tabanından oy toplayan MHP, artık tabanına ve tabanının beklentilerine oldukça zıt bir duruş sergilemekte.

Seçim sistemi, demokrasisinin tuzudur. Tuz kokarsa her şey için çok geç olabilir…