5 Haziran 2015 Diyarbakır patlaması
20 Temmuz 2015 Suruç patlaması
10 Ekim 2015 Ankara patlaması
23 Aralık 2015 Sabiha Gökçen Havalimanı patlaması
12 Ocak 2016 Sultanahmet patlaması
17 Şubat 2016 Ankara patlaması
13 Mart 2016 Ankara patlaması
19 Mart 2016 Taksim patlaması
27 Nisan 2016 Bursa patlaması
1 Mayıs 2016 Gaziantep patlaması
12 Mayıs 2016 Diyarbakır patlaması
7 Haziran 2016 Vezneciler patlaması
8 Haziran 2016 Midyat patlaması
28 Haziran 2016 Atatürk Havalimanı patlaması
10 Ağustos 2016 Diyarbakır patlaması
10 Ağustos 2016 Kızıltepe patlaması
17 Ağustos 2016 Van patlaması
18 Ağustos 2016 Elazığ patlaması
20 Ağustos 2016 Gaziantep patlaması
6 Ekim 2016 Yenibosna patlaması
16 Ekim 2016 Gaziantep patlaması
4 Kasım 2016 Diyarbakır patlaması
24 Kasım 2016 Adana patlaması
10 Aralık 2016 İstanbul patlaması…
Bir buçuk yılda 24 patlama… Ay başına 1 buçuk patlama…
Üstlenenler hap aynı; PKK yada IŞİD. Bizden ise sadece bunları suçlamamız bekleniyor, olayda hiç parmağı olmadığı belirtilen iktidara yüklenilmesinin terör örgütlerinin amacına hizmet edeceği vurgulanıyor.
Bizi korumakla ve kamu hizmeti sağlamakla mükellf olan ve karşılığında dünyanın vergisini toplayan iktidara kızmayacağız da; savaş hukukunda bile kendisinden ahlaklı, duyarlı, etik davranması beklenemen, bütün amacı sadece kaos yaratıp halkı sindirmek olan terör örgütlerine mi kızalım? Terör örgütleri halkın mı devletin mi muhattabıdır?
Tuttuğunuz takım yenildiğinde onu yenene mi kızarsınız yoksa futbolcularınıza, teknik ekibinize mi? İşte bu kadar basit bir mantığı yürütemeyen kadrolara maruz bırakılmışız bütün sıkıntı burada.
Neyse ben başkaları adına utandım bütün bu patlamaları bir bir yazarken. Yarın çocuklarımız okuduğunda da yine utanacaklar başkaları adına. Utanması gerekipte utanmayanlar utansın…