13 Nisan 2016 – Devlet Vatandaşına Tuzak Kuramaz

Tereddütsüz altına imzamı atsam da bu iddialı söz bana değil Yargıtay’a ait. Belki duymuşsunuzdur; Yargıtay 19. Ceza Dairesi, geçtiğimiz hafta emsal oluşturabilecek bir karara imza attı. Duymayanlar için kısaca özetleyelim: Bir ilimizde, vatandaş gizli radar uygulaması dolayısıyla almış olduğu para cezalasına itiraz ediyor. Yerel mahkeme radar kontrolünün bulunduğu yerde radar uyarı işareti bulunmamasını gerekçe göstererek cezayı iptal ediyor. Adalet Bakanlığı ise kararı kamu yararına bozma müessesesi ile Yargıtay’a taşıyor. Yargıtay da söz konusu cezanın iptal edilmesi gerektiğini; hukuk devletinde vatandaşa devlet tarafından tuzak kurulamayacağını, yolda radarla hız kontrolü yapıldığı hususunda vatandaşın bilgilendirilmesi gerektiğini ve yol denetimlerinin vatandaşa ceza vermek için değil yol güvenliğini sağlamak amacıyla yapılabileceğini gerekçe göstererek kabul etti.

Konu biz Samandağ halkı için de önem arzediyor. Zira yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık 3-4 hafta önce gazetelerde ilçe yada il çapında trilyonlara ulaşan trafik cezaları kesildiği gururla paylaşılmıştı. Yanlış anlaşılmasın, trafik kurallarını ihlal edenler, vatandaşların, bizlerin hayatını tehlikeye atanlar tabi ki caydırıcılık açısından yaptırımlarla karşı karşıya bırakılmalı. Ama cezalar hukuka uygun olarak verilmeli ki adaletin kestiği parmak acımamalı.

Velhasıl; son 1 haftada birkaç farklı kişiden, emniyet kemeri takılmadığı gerekçe gösterilerek 90 küsür lira trafik cezası aldıklarını işittim. Kendilerine gönderilen ceza makbuzları üzerinde mobese kameraları tarafından emniyet kemeri takılmaksızın çekilmiş fotoğraflara yer verilmiş. Aynı makbuz üzerinde de tespitin hangi mobeseler tarafından yapıldığı açık açık belirtilmiş. Geçenlerde inceledim, söz konusu alanların hiç birinde mobese bulunduğuna veyahut emniyet kemeri takmaları ikazına dair herhangi bir uyarı levhası vs görmedim.

Her ne kadar Yargıtay tarafından verilmiş emsal sayılabilecek karar, radarlara ilişkin verilmiş olsa da, kararın gerekçesi kanımca mobeseleri de kapsamakta. Zira habersiz yerleştirilmesinde hiç bir sakınca bulunmayan mobeseler vasıtasıyla trafik cezası kesilmesi, onu radarın işlevine yaklaştırmakta; mobeseden ve bu işlevinden haberdar olmayan vatandaş ise (Yargıtay’ın tabiri ile) devletin tuzağı ile karşı karşıya kalmaktadır. Yani radardan kaynaklanmasa da, cezalara süresi içerisinde yapılacak itirazlar yerel mahkemece reddedilebilse de üst merciilere yapılacak itiraz/temyizler neticesinde olumlu yanıt alınabileceği kanaatindeyim.

Söz konusu (Yargıtay’ın tabiri ile) tuzaklar hakkında ise halkı bilgilendirmek hususunda yetkililerin harekete geçmesi gerekliliği de yargı kararlarının herkesi bağlamasının doğal bir sonucudur. Umuyorum söz konusu uyarı levhaları ilçemize süratli bir şekilde yerleştirilir.