09 Aralık 2015 – Eğitim Sisteminin Evrim ile Sınavı

Hükümet kendi vekillerinin oylarıyla, başka hiçbir partinin desteğini almaksızın güven oyu almış ve kurulmuş, meclis ise bütçe görüşmeleriyle uğraşadursun; bir yandan iddialara göre peşmergeyi eğitmek için “başka bir ülkenin toprağı olan Musul”a asker yığmaktan ve Rusya ile olan gerilimin ekonomi üzerinde yarattığı/yaratacağı olumsuz etkilerden ötürü ülke siyaseti henüz rayına oturmuş değil. İşin acı tarafı, bir müddet daha oturacak gibi de görünmüyor.

Bu hafta, kısırdöngüye girmiş siyasette boğulmak yerine, eğitim sistemimizin bir diğer kanayan yarası “laik bilim”i deşmek istedim.

17-25 Aralık soruşturmalarından ötürü “yasa-dışı dinleme” yapıldığı gerekçesiyle F tipi olduğu iddia edilen bilim insanlarından(!) arındırılan ve “müsbet ilim yapmak”la yükümlü olduğu halde kadrolaşmaya maruz bırakılan Tübitak, “müsbet”likten bir hayli uzaklaşmış gibi görünüyor.

Tübitak’ın müsbetlikten uzaklaştığının ilk sinyali; tamamiyle kendi yerli mühendislerimizce geliştirilecek olan dolayısıyla bizi Amerika’nın “güvensiz ve izlenebilir” Microsoft Windows ve Apple Mac’inden kurtarabilecek, açık kaynak kodlu dolayısıyla güvenli işletim sisteminin (bilgisayarlarda kullanılan temel yazılım hani) tanıtımında “Biz önce Allah’ın rızası için özgür yazılımla uğraşıyoruz” demek suretiyle “ilahi bir yazılım” geliştireceğini duyurmasıydı. Ha kadrolaşmadan, kalifiye olmayan elemanların ilgili kadroları işgal etmesinden ötürü, “milli işletim sistemi Pardus” projesinde henüz bir arpa boyu yol gidilmiş görünmüyor, orası ayrı.

Tübitak’ın ikinci vakası ise geçtiğimiz ay yaşandı. 2015 yılında toplamda 50.000 kitabın toplatılmasına karar veren, bilim geliştirmekle mükellef bu kurum, şimdi de “yerli ve milli” olmadığı gerekçesiyle evrimi anlatan bilimsel eserlere de gözünü dikmiş gibi görünüyor. Kitapların imha edilip edilmeyeceği ise henüz belli değil.

Tübitak’ın evrim ile ilgili sıkıntıları ilk olarak Evrim kuramını ortaya atan Darwin’in ölümünün 200. yılı olan 2009 yılında baş gösterdi. Tüm dünyada 2009 yılı “Unesco Darwin yılı” kabul edilmişken, Tübitak’ın çıkardığı Bilim ve Teknik dergisinin Darwin’i anan kapağı ve içeriği sansürlendi. Yetmezmiş gibi bu çalışmayı yapan derginin genel yayın yönetmeninin işine son verildi. Biz bilimde en ilerideyiz ya; dünya halt etmiş! Oysa bundan 4 yıl sonra eski meşhur (!) bakanlarımızdan Erdoğan BAYRAKTAR, “Biz ara eleman ülkesiyiz, mucit çıkaramayız” diyerek bilim ve teknolojideki vizyonumuzun ne olması gerektiğini açıklayacaktı.

Tübitak’ın internet üzerinden bilimsel eser satışı yaptığı kitap mağazasında da Evrim’e ilişkin kitapların tükendiği ibaresi yer almakta. Oysa stoklarda olamamasının nedenini az çok hepimiz tahmin edebiliyoruz.

Tıpkı Cem YILMAZ’ın bir gösterisinde 9. gezegen Plüton hakkında söyledikleri gibi aslında durum; “sen milyonlarca yıldır güneşin etrafında dön, kahverengi takım elbiseli bir coğrafya öğretmeni ‘Plüton Gezegen değil’ desin.” Bizimkiler de Evrim yok denilince gerçekten olmayacağını sanıyorlarsa demek. Şaka gibi gerçekten.

İster benimseyin ister benimsemeyin, insanoğlu ve diğer canlıların kökenleri, nereden geldiklerine ilişkin “bilimsel tek teori” olan Evrim’in bu kadar sansüre uğraması sizi benim kadar incitmeyebilir. Ama bilimin engellenmesi halinde adını veremeyeceğim yerli bir teknoloji firması gibi, “biz yerli telefon üretiyoruz, ithal telefonlara (samsung, sony, apple iphone vs.) ek vergi getirilmeli” diyen sözde teknoloji şirketleri ortaya çıkabilir; çinden ucuza getirttiği parçaları ülkede montajlayıp, amerikan menşeili yazılımla piyasaya sunup “%100 yerli” propagandası yapabilir. Ya da İsveçli Saab’ın 9-3 modeli size hem de seçim öncesinde “yerli otomobil” olarak yutturulmak istenebilir.

Bilim Anadolunun geleceği; bunun en önemli kanıtı ise sanayi devrimine geç kalan Osmanlı’nın çöküşü… Umarım tarihten ders almayı unutmayız.