07 Haziran 2017 – Katar’ı Harcayacaklar Matmazel

Yaklaşık 3 haftalık bir aradan sonra nihayet yine sizlerle beraberiz. Bu 3 haftalık süreçte ilçemizde çok farklı şeyler yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor. İlgiyle izliyoruz 🙂

Gelelim asıl meselemize. Katar krizi yeni patlak verdi biliyorsunuz. Çeşitli Arap ülkelerinin, hangi teröristlerin destekleneceği konusunda yaşadığı çelişki nihayet patlak verdi. Terörü kesinlikle gram finanse etmeyen(!) 6 Arap devleti, İran destekli terörü finase ettiği gerekçesiyle Katar’a ambargo dahil, çeşitli diplomatik yaptırımlar uygulamaya başladılar.

Amerikan Ordusu’nun, Amerika dışındaki tek idari merkezinin (Centcom) Katarda bulunmasından, 2022 Dünya Kupasının Katarda yapılacak olmasına; tek karasal sınırının yaptırım uygulayan devletlerden Suudi Arabistan olduğundan, ülke nüfusunun çok az bir kısmının Katarlı olmasına; Katar’ın aldığı QNB Finansbankla Dijiturk’ü satın alan Bein Sportstan ülkenin envai çeşit yerinden mülk edinen Katarlılara her konu zaten TV’lerde bol bol konuşuldu. Gelin biraz konuşulmayanlara değinelim.

Perinçekçi değilim ama ara sıra, şans eseri büyük resmi gördüğüm doğrudur. Katarın bu kadar göz batmasının sebepleri var. Gazı kesmekle Avrupa’yı zora sokup Kırımı sessizce ele geçiren Rusya’nın doğal gaz temini için alternatifini arayan Avrupa, çözümü Katarda bulmuştu. Plan, Katar doğalgazının Suriye ve Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınmasıydı. Rusya’nın ayrılmaz müttefiki “kardeşim Esad”ın bütün o tatillere rağmen ikna edilememesi nihayetinde, 2 hafta içersinde Şamda namaz kılınacağı iddiasıyla “katil Esed” hedefe oturtuldu. Batının ve Ortadoğudaki İran ve Suriye karşıtı Arap ülkelerinin; Orta Asya başta olmak üzere, dünyanın çeşitli yerlerinden devşirdiği itler, çakallar “cihatçı” denilerek, “ılımlı muhalefet” denilerek Suriye’nin üzerine salındı. Suriye düşmedi ama bu adamları destekleyen Müslüman Kardeşler rejimi Mısırda yıkıldı, mülteci krizi Avrupa’nın Türkiye’nin isteklerine boyun eğmesine yol açtı, Türkiye bir mülteci ülkesi haline geldi, ABD ortadoğuda Rusya ile masaya oturacak kadar otorite kaybı yaşadı, daha doğrusu Rusya ABD ile ortadoğu hususunda masaya oturabilecek kadar güçlendi vs…

Peki ya savaş çıkar mı çok bilmiş kardeş diye soruyorsanız, sanmıyorum. Operasyon, İranla yakınlaşan Katar’ın hizaya sokulma çabasından ibaret. Çok uzun süreceğini de sanmıyorum. Çıkarları bu krizden oldukça fazla etkilenen ismini vermek istemediğim bağzı devletler var, illa arabulucuk faaliyetlerine başlanacak ve bir orta yol bulunacaktır. Ali Beyaz demişti dersiniz.

Katar’ın, ABD’nin güdümünde olması dolayısıyla, bu krizi bahane ederek İran ve Rusya cephesine yakınlaşması da pek mümkün görünmüyor. Fakat bu denli büyük bir tokatın Katar’ı, en büyük kozu olan doğalgazın satışı için farklı kanallar aramaya iteceğini, farklı ittifaklar içine girmeye çalışacağını söyleyebiliriz. İran’ın açık, Rusya’nın dolaylı desteğine rağmen Katar’ın masaya oturmasıyla, birleştikleri halde İsrailden 6 günde tokat yeyip egoları yerlerde sürünen Arap devletleri, özgüven tazelediklerini düşünecekler; Katar da hazırlıksızlık yakalandığı bu krizi belki de daha güçlü olacağı bir döneme ertelemiş olacak. Win-Win durumu yani.

Katar’ı da küçümsememek lazım. Katar, o kendi tahtlarını korumak için varını yoğunu batıya peşkeş çeken, pilav avuçlayan bildiğimiz Arap ülkeleri gibi değil. Bizzat oyun kuran bir ülke. El Cezire sayesinde Arap Baharı diye adlandırılan olaylar yığınını filizlendiren, kontrol eden bir ülke. Farklı ülkelerde büyük yatırımlar yaparak Uluslararası markaları yani devletler-üstü büyük sermaye gruplarının desteğini alan neo-liberal söylemle himayesine giren bir ülke.

Ortadoğuda kartlar yeniden dağıtılıyor anlayacağınız… Bir tarafta bize ambargo uygularsa büyük zarar göreceğimiz Arap devletleri, diğer tarafta bizi yatırım fırsatı gören ve ülkeyi parsel parsel satın almakta kararlı Katar… Ve sanıyorum ki biz yine yanlış ata oynayacağız, bakalım…